QNB Türkiye, yılın dokuz aylık dönemine ilişkin finansal sonuçlarını açıkladı
QNB Türkiye istikrarlı büyümesini sürdürerek Türkiye iktisadına sağladığı katkıyı 2024 yılının birinci dokuz aylık devrinde de kesintisiz bir formda devam ettirdi. 30 Eylül 2024 prestijiyle, QNB Türkiye’nin toplam faalleri 2023 yıl sonuna kıyasla yüzde 38 artarak 1 trilyon 363 milyar 39 milyon TL’ye ulaştı.
Orta Doğu ve Afrika Bölgesinin başkan finansal kuruluşu ve Katar’ın en büyük bankası Qatar National Bank (Q.P.S.C.)’ın Türkiye’deki iştiraki QNB Türkiye, 2024 yılının birinci dokuz aylık devrinde de güçlü bir finansal performans sergilemeye devam etti. QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan, dinamik piyasa şartları doğrultusunda hareket etmeye ve yenilikçi tahlillerle müşterilerinin yanında yer almaya devam edeceklerini belirtti.
QNB Türkiye istikrarlı büyümesini sürdürerek Türkiye iktisadına sağladığı katkıyı 2024 yılının birinci dokuz aylık devrinde de kesintisiz bir biçimde devam ettirdi. 30 Eylül 2024 prestijiyle, QNB Türkiye’nin toplam etkinleri 2023 yıl sonuna kıyasla yüzde 38 artarak 1 trilyon 363 milyar 39 milyon TL’ye ulaştı. Tıpkı devirde, net krediler yüzde 39 artış kaydederek 795 milyar 226 milyon TL’ye, müşteri mevduatı ise yüzde 27 artış ile 772 milyar 744 milyon TL’ye yükseldi. Bankanın 2024 yılının birinci dokuz aylık devrindeki net kârı ise 27 milyar 231 milyon TL olarak gerçekleşti.
QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan, ana hissedarları QNB Group’un “uluslararası bir marka olma vizyonu” ve “bütünleşik marka mimarisi yaratma misyonu” doğrultusunda Türkiye’de ‘QNB’ olarak faaliyetlerine devam edeceklerini hatırlatarak; “Bu dönüşüm, markamızın milletlerarası seviyede tek bir isim altında birleşmesini ve tüm ülkelerde birebir güçlü sesle temsil edilmesini sağlayacak. QNB Türkiye olarak, kurumsal ve ferdi bankacılıktan dijitalleşmeye, sürdürülebilirlikten gelecek jenerasyonlara dokunan projelere kadar geniş bir yelpazede faaliyetlerimizi sürdürmeye ve müşterilerimize kıymet katmaya devam edeceğiz” dedi.
Küresel iktisatta, enflasyondaki düşüşle birlikte esas gelişmiş ülke merkez bankalarının faiz indirim sürecine girdiklerini belirten Tan, Türkiye iktisadının de enflasyonla uğraş kapsamında kararlı adımlar atmaya devam ettiğini söyledi. Tan, “İstikrar odaklı iktisat siyasetleri makroekonomik göstergelerde düzgünleşme sinyalleri verirken, yurt içinde dolarizasyonun azalması ve Türk Lirası varlıklara yönelik yabancı yatırımcı talebinin artması bu olumlu süreci pekiştiriyor. Cari süreçler istikrarının güzelleşmesiyle TCMB’nin döviz rezervleri güçlenirken, Türk Lirası gerçek olarak bedel kazanıyor.’’ diye konuştu. Memleketler arası derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’nin kredi notunu artırmasının, bu dengelenme sürecinin yurt dışı piyasalarda da olumlu karşılandığını gösterdiğini belirten Tan, kredi risk primindeki (CDS) düşüşün de piyasalarda itimadı artıran bir başka faktör olarak öne çıktığını vurguladı.
